Kalsedon Taşı

Hititlerden beri kalsedon taşı, Anadolu'daki yataklardan çıkartılıp kullanılmaktaydı. Romalılar döneminde taşın bugünkü İstanbul, Kadıköy'deki limandan ihracat için sevkiyatı yapılmaya başlandı. O dönemlerde Kadıköy küçük bir Antik kasabasıydı ve adı da Chalkedon idi. Kalsedon taşı adını bu küçük liman kasabasından almıştır.
Saf kalsedonun rengi yarı şeffaf gri veya beyazdır. Grimsi mavi veya kahverengi gölgeli olan kalsedon da vardır. Anadolu’da "Mavi altın” olarak adlandırılan kalsedon ülkemizde Eskişehir Sarıcakaya madeninde oldukça büyük bir rezervle bulunmaktadır. Fizikçiler kalsedonun opalin suyunun alınmış hali olduğunu söyler. Bu nedenle kalsedonun en çok karıştırıldığı mineral adi opaldir. Opal, kuvarsın bir başka çeşididir. Kristal yapılı değildir. Kalsedondan daha düşük bir yoğunluğa sahip olduğundan daha hafiftir.
Kalsedonun duygusal dengeyi, neşeyi, arkadaşlık duygusunu arttırdığı, inancı güçlendirdiği söylenmektedir. Kalsedonun ruhu beslediği ve içsel desteği arttırdığı bilinmektedir. Göz ile ilgili problemlerde faydalı olduğuna inanlmaktadır. Rivayete göre insanların ilk mücevher taşıdır. Eski kültürlerde Allah tarafından gönderildiğine inanılan taş, başarı ve gücün sembolü olarak kabul ediliyor. Bu taşa sahip olanların uyku sorunu yaşamadığı ve güzel rüyalar gördüğü anlatılır. Sahiplerini felaketlere karşı koruduğuna inanılır. Rivayete göre Romalı avukatlar Kalsedon kolye takarlar ve bu kolye sayesinde davaları kazanırlarmış.
Kalsedon Taşlı Gümüş Küpe Modellerimiz
Kalsedon Taşlı Gümüş Yüzük Modellerimiz
Kalsedon Taşlı Gümüş Set Modellerimiz
Kalsedon Taşlı Gümüş Kolye Modellerimiz
Kalsedon taşı ile yapılmış tüm ürünlerimize göz atın